Borges Defteri:Edebiyat-Plastik Sanatlar-Sinema- Müzik Eksenlidir...



KURGUSAL ÂLEMLER


 


Uygarlığın parlak izleri ve sanat tarihinin birikimi ile gündelik yaşamın sonluluğu ve tüketimle iç içe geçmiş görsel dili karşı karşıya…


Şeklen birlikteliği sorgularken aralanmış bir kapı… Sonrası?
Rafet tam da bu noktada yalnız bırakıyor izleyiciyi. Tek tek varlıkları mı,
 yoksa bunlar arasındaki tesadüfi ilişkiyi mi dikkate almalıyız?
Her iki durumda da apar topar tahayyül gücüne yuvarlanıyoruz;
dünya göze sığmıyor çünkü.

Mehmet Ergüven

 

Kurgusal Âlemler sergisi, sanatçı Rafet Arslan’ın farklı dönem ve serilerindeki boyama ve montajı birleştirdiği karışık teknik resimlerini yan yana getiriyor.

Sergi, Hugin & Munin Sanat Galerisi’nde sanatseverler tarafından

26 Kasım ve 11 Aralık tarihleri arasında gezilebilecek.

 

 Çoğunluğu 2010 ile 2020 yılları arasında üretilen bu çalışmalar sanatçının kolaj estetiğinin gücünü belirgin hale getiriyor. Kâğıt, tuval, ahşap panel, ayna gibi farklı materyaller üzerinde üretilen eserler sanatçının renk, kompozisyon ve imge yaratmak konusundaki hassasiyetini yansıtıyorlar.

Arslan; uygarlığın parlak izleri, sanat tarihinin birikimiyle, gündelik yaşamın sonluluk ve tüketimle iç içe geçmiş görsel dilini çalışmalarında karşı karşıya getiriyor ve oluşturduğu dille farklı sorgulamalara açık resimsel alanlar açıyor.

Uzun yıllardır, Rafet Arslan’ın şiirleri, manifestoları, performansları, ses çalışmaları, kitapları kolajlarına eşlik etti. Geçen zamanın ardından baktığımızda, bu ayrı ayrı üretimlerin aslında iç içe geçtiğini, birbirini besleyip; bir sanatçı söylemi/tavrı oluşturduğunu söyleyebiliriz. Güzellik, bütünlük, iktidar, melezlik, parçalardan oluşma, mutasyon, güç alanları, katmanlar ve füzyon sanatçının açtığı ve ilerlediği yolda gündeme aldığı kavramlar oldular. Bu kavramlar, sanatçının yarattığı Kurgusal Âlemler içinde imgeler ile çakışır hale gelirler. Sanatçı, düşüncenin görsele döndüğü keskin ve net ifadeler kurmak yerine imgenin, katmanın, resimsel plastiğin öne çıkmasına izin verir. Sonuçta, ortaya konan estetik bir nesnedir ve onun içinde taşıdığı anlamları kendi deneyimiyle okumak izleyiciye bırakılır. Bu manada Kurgusal Âlemler, izleyiciye farklı olasılıkları barındıran okumalar sunar. İzleyici bu karışık teknik resimlerin dünyalarında gezerken kendi bakışıyla parçaları yeniden birleştirip bütünsel bakışlar oluşturabilir ya da küçük öznelliklerin peşinden gidip bir ayrıntıya yoğunlaşabilir. Bu çok katmanlılık ve anlamlılık, hem sanatçının atölye sürecinin ruhsallığına hem de çalışmalarının düş kurmaya (görmeye) yatkınlığına birer gösterge olurlar.

 

 EDİTÖRE NOT:

 

Rafet Arslan:

Farklı zamanları, onların taşıdığı ruh ve malzeme birlikteliği içinde yan yana getiren sanatçı Rafet Arslan, zamansız bir şiirsel imge yaratma arzusundadır. Aynı zamanda yazar, müzisyen, küratör ve performans sanatçısı olan Arslan, disiplinler arasında ilişki kuran bir estetiğin izini sürer.

 

Arslan kullandığı montaj tekniğiyle ütopya ve distopya arasındaki geçişleri görünür kılan, çok katmanlı

imge yapıları kurar. Farklı kaynaklardan topladığı obje ve imajları arşivleyen sanatçı malzemeyi resmin

plastik değerleri içinde birleştirme kaygısı güderek hikayeler oluşturmaya başlar. Bu amaçla sanatçı kağıt

kolaj ile dijital imajı, resimler ile enstalasyonları yan yana kullanmaktan çekinmez. Arslan, resimsel pratiğini ise soyut görsel bir evren yaratmak ve hayranı olduğu Cobra Hareketi resmine güncel yeni imgeler, hikayeler eklemek üzerine kurar.

 

Kurucusu olduğu; Sürrealist Eylem Grubu ve Periferi Kolektif ile birlikte Yıkım 2011, Ubik Project, Gerçeklik Terörü, Howl gibi birçok sergi, performans ve kolektif etkinliğin yönetiminde yer almıştır. Arslan, halen çeşitli yayınlarda şiir, deneme, makaleler yayınlamakta ve yeni kitap dosyaları üzerine çalışmaya devam etmektedir. Sanatçı aynı zaman da Robotik Hayaller adlı performans ve müzik projesi içinde hikaye anlatıcı bir rol ile ses evrenine katkıda bulunmaktadır. Arslan yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.

 


Rastlantılara mı güveneceğiz bundan böyle? / Sufi.


 


Rastlantılara mı güveneceğiz bundan böyle?


Mümkün şimdinin geçmişteki serabıdır” / Bergson.

Gerçekleşmemiş herhangi bir şeyi düşünün; bu, onun bundan sonra da gerçekleşmeyeceği anlamına gelmez. Ancak gerçekleşmesi için ilkin mümkünlüğünün tartışılması gerektiği anlamına da gelmemeli. Bu sözcük (mümkün sözcüğü) çok fazla kullanılırsa maalesef iki farklı anlamın arasında bocalayıp durmaya başlarız, esas vurgulamak isteğimiz noktayı ıskalarız.
Birinci anlamı gerçekleşmesinin önünde herhangi bir engel olup olmadığıyla ilgili.
İkinci anlamı ise gerçekleşmemesi için hiçbir neden bulunmaması seklindedir. Ki bu anlamıyla negatif bir sınırlamadan pozitif bir gerekirliğe doğru ilk ciddi adim atılmış olur.
Mussorgsky 1867 yılında ÇIPLAK DAĞDA BIR GECE’yi bestelemiş. Bestelenmeden önce bu eser mümkün müydü? Eğer gerçekleştirilmesi yolunda aşılmayacak hiçbir engel yoktu anlamında ise, evet mümkündü.
Ancak müzik bilgisine sahip genç bir zihnin de pekala bu senfonik şiiri tıpkı Mussorgsky’nin gerçekleştirdiği gibi besteleyebileceği ya da –biraz daha ileri gidelim- bunun gerçekleşmeden önce bir fikir olarak var olduğu seklindeki pozitif belirmeye kolay kolay cesaret edilemez herhalde.
Ama buradan çıkan sonuç gerçekleşmeden önce bu bestenin ne sanatçının zihninde ne de başka bir zihinde “mümkün” niteliğiyle var olmadığıdır.
Mümkünlük gerçekleşmeyle, yaratılmayla tanımlanan bir özelliktir.
Ve pozitif anlamıyla geçmişe olduğu kadar geleceğe de aksettirilen yanılsatıcı bir nitelemedir.

Mümkünlüğü bir yana istenirliği açısından da oluşturduğumuz iki kategorik seçeneği ele alabileceğimize göre bu kez de “istenir mi” sorusu kalıyor geriye.
Birinci seçenek kişinin özgürlüğünü sınırsızca sonsuza değin yasayabilmesinin arzulanmasından başka bir şey değil. Bundan hiçbir taviz vermez. Ama eğer gerekirse kendi özgürlüklerini yasayan başka bireylerle etkileşimden vazgeçmeyi ya da en azından sınırlamayı da kabul edecek mi?
Kendi yaşamımı özgürce kuruyorum.
Diyelim ki bir çeşit projeksiyon sayılabilecek böyle kurma işleminde başkalarıyla belli bir etkileşime de yer var.
Diğer taraftan bu başkalarından birisi kendi özgür yaşamını kurarken farklı (belki de hiç olmayan) bir etkileşme tasarlıyor olabilir benimle.
Yani benim ona kendi yaşantımda vermek istediğim yerle onun kendi yaşantısında benim için layık bulduğu yerler çakışmayabilir.
Böyle bir durumda yasam biçiminin özgürce oluşturulması nasıl tasarlanabilir?
Rastlantılara mı güveneceğiz bundan böyle?
Ya da yaşantılarımızın birer seçeneksizlikler zincirinden ibaret olduğunu hemen kabullenecek miyiz?


Sufi.


Independent Literature Journal (Portal) from Turkey

***


Link:

  • FELSEFE NOTLARI
  • 2-felsefe-notlar
    Felsefe Notları; Akşamın sisiyle şafağın ışınları arasındaki ses. Herkes için, Kimse için !

    ***


    P.E.N/TURKEY

    ***


    Hür Yumer
    1

    ***


    ÖMER SERDAR
    mer-serdar

    ***


    ORUÇ ARUOBA
    oruc-aruoba-yasamini-yitirdi-737945-5

    ***


    artist-15
    Enis Batur
    "Benim burada durduğuma bakmayın genç yoldaşım: Burada değilim ben artık, gövdem çürümeye şimdiden başladı, ruhum uçtu ve adresini bilmediğim bir dala kondu..."-E.B

    ***


    Leon Felipe
    batuhan-alpugan-leon-felipe1

    ***


    ***


    TELGRAFHANE,SANAT
    Sanat ve Edebiyat

    ***


    MURAT GÜLSOY
    Murat GÜLSOY | 602. Gece [Kendini Fark Eden Hikâye]

    ***


    ÜÇ RENK
    Üç Renk: renkler, düşler, farklı bir deneyim ve üretim!..

    ***


    Kerem Kamil Koç(SubCulturia)
    kkk
    SubCulturia:"New Media Theory Group" Projesini destekler..."

    ***


    Oğuz Atay/Arşiv
    o-uz-atay
    Oğuz Atay / Arşiv (Borges Defteri'nin bu arşivde yer alan önemli belgesi. İlk kez "defter" yayınladı bu belgeyi)

    ***


    Şair Çalışıyor/dergi arşivi
    Şair Çalışıyor/Dergi Arşivi

    ***


    Şiir Penceresi
    "Bir başka bakmak için..."

    ***


    Bachibouzouck/net edebiyat dergi arşivi
    Bachibouzouck/net edebiyat dergi arşivi

    ***


    ***


    Mustafa Nazif Fotoğraflar
    Sanat-Fotoğraf

    ***


    "Biri Dergisi- Mustafa Ziyalan
    Sanat-Edebiyat

    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***


    ***