GÖRMEDİKLERİMDEN OLMA SAKIN
1.
yerküre, zamanı içleyen her
sıcaklıkta durmadan deviniyor
güneş olanca parlıyor ve
ısıtıyor uzaklardan. tene varan bu döngüde
asıl öykü evrenden çok evrenin
ısıl zerrelerinde
tanımlar bir varlığı bütünüyle
kapsayamaz, ben gibi,
ben, büyüyen ve değişen, beni
kaplayan anlardan akarak
renklerine bölünemeyen bir
evren ve bilinen renklerle boyanamayan
aynadaki görüntümü kazıyıp
suya bırakıyorum
binlerce hücresine bölünüyor
ve su damlalarının parıltılarında
yeni birer yaşam ediniyorlar
kendilerine, sonra mum ışığını
koparıp bedeninden yutuyorum,
gözlerim ışıldıyor evrimimde
zayıfladıkça eskiyor,
eskidikçe ölüyor her canlı
ölen her ben binlerce tohum
bırakıyor benden geriye
su ve ışıkla yeşeriyorlar
sıcaklıklarda, ötesi yalnızlık zaten, ölüm
kendime aşık olmayı bırakalı
beri bölünüyorum her sevgide ben
2.
yazılmamış tarihte adlar,
tanımlamalar gereksizdir
ve hiç bir şeye adanmış
değildir gözler, ışık saçan gözler
seçimlerimle özgürdür
adanmamış kimliğim varlık nehrinde
taşı oynatmam gizledikleri
içindir
elini tutmam buzlu yolda
yürümen için
yaşamına her uzanışım sevgi
bağlarımdan
korkma, güven bana, kötülük
tanrısının soluğunu
yok ettim yüreğimden
sevdiklerimin uğruna
göremediklerimden olma sakın
3.
bir vişne ağacının
baharda fideye çatlaması gibi
toprağa tohum düşürme serüveni
içinde
meyvesine çiçek açması gibidir
meyvelerim
duyulsun diye değil söylenmek
içindir sözlerim
4.
an içinde seninle
yeniden çiçeklenen yaşam
kendini yenileyen görüntün
yinelenen zaman aralıklarında
yeniden doğuruyorum kendimi
sende
ateş koyuyor adımı annelik
yazmanları
ben ise su koyuyorum adını
sevdiklerimin
yakın ışıklar yayılıyor adımın
ekseninden
rüzgar giyiniyor bedenim,
yağmur yürüyor
çoğul hallerimle geliyorum
sana kar tanelerinde
aynadaki görüntüm mutluluk
kazanıyor seninle
AÇIK KALAN
1.
ölüm adasındaki
sana ait adresten
gelen bu acı haber
belleğime vardığında
yakın ve loş bir ışıktan
siyah, paslı bir çivi gibi
soğumuş kapkara bir yıldız
gibi
gelip karanlık uzay
boşluğundan
bir yıldırım misali saplandı
yüreğime
içimdeki yıldız kapıları
kanayarak kapandı
akşamüstlerimizi yüklendiğimiz
yollardan
yakıcı sular yürüdü gözlerime
iniltili ve korlaşmış
çığlıklarla
kayıtlarını mühürleyemedim
adının ve yaşadıklarımızın
düğüm düğüm kanatıyor
ipleri tüm anıların
biliyorum, yaşasaydın aralığı
hep büyüyecek belleğimde
adına kodlanmış anılarımda
belki geleceğe dair
umutlarının
yankısı eskiyecek ve küçülecek
gittikçe uzaklaşacak
takvimlerle
ben unutmayacağım asla,
biliyorum
2.
sonrasında
o güzel kalbinde
suskunluğunla
dokuduğun
ipek atlasa
gümüş altın
işlediğin
ömrün dağıtıldı
parça parça
gün gün,
ay ay, yıl yıl
her sevincin
her endişen, üzüntülerin
benim payıma düşen
büyük yalnızlığınmış
kendi geç saatlerinin
sessizliğine gizlediğin.
Şiirler: Edip Berk
Edip Berk’in : “Gizemli
Tutanakları Ömrümün” şiir kitabı, Tilki yayınlarından çıktı./defter